Altıncı kural: ‘Kendini bu kadar ciddiye alma’

Verimliliğin Anahtarı Psikolojik Güvenlik Teori, Araştırma ve Uygulama.

Birinin kendini önemsemesi elbette değerli, gerekli ve önemli bununla birlikte şayet ölçü kaçarsa tetiklenen ego nedeniyle “şişik ego” özne haline geliyor, sorunu- çözümü tartışma imkanı kayboluyor, gerilim artıyor.

Maalesef bu iş hayatında azımsanmayacak kadar sık karşılaştığımız bir durum…

Dün Oksijen Gazetesinde Mehmet Y. Yılmaz’ın köşesinde buna ilişkin harika bir öyküye rastladım. Öykü Rosamund Stone Zander ve Benjamin Zander’ in “Sınırsız Düşünün Hayatınız Değişsin” (Boyner Yayınları, Çeviren: Nurettin Elhüseyni) kitabındanmış:

İki başbakan bir odada oturmuş devlet işlerini görüşürlerken odaya neredeyse inme geçirecek bir öfkeyle bağırıp çağırarak bir adam dalar. Bir yandan ayaklarıyla yeri dövmekte, diğer yandan da masayı yumruklamaktadır.

Ev sahibi başbakan onu uyarır. “Peter” der, “ne olur altıncı kuralı hatırla.” Bunun üzerine Peter aniden sakinleşir, özür diler ve odadan çıkar. Politikacılar yeniden sohbetlerine dönerler ama 20 dakika sonra çılgınca el kol hareketleri yapan ve saçları havada uçuşan bir kadının içeri girmesiyle konuşmaları tekrar bölünür.

Bu davetsiz misafir de aynı sözlerle karşılanır. “Marie, altıncı kuralı hatırla lütfen.” Kadın sakinleşir, odaya tam bir sükûnet çöker ve kadın özür dileyerek odadan çıkar.Aynı sahne üçüncü kez tekrarlanınca konuk başbakan meslektaşına sorar: “Aziz dostum, hayatımda bir sürü şey gördüm, ama bunun kadar çarpıcı olanına hiç rastlamadım. Bir sakıncası yoksa şu altıncı kuralın sırrını benimle paylaşır mısın?”

“Elbette” diye karşılık verir ev sahibi başbakan; “Altıncı kural ‘Kendini bu kadar ciddiye alma’ demektir.”

“Ya” der konuk başbakan, “güzel bir kural bu.” Ardından sorar: “Merak ettim, ilk beş kural nedir?”

Başbakan yanıtlar: “Başka kural yok.”

Not: Mehmet Y. Yılmaz’ın Oksijen’ deki yazısının linki

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir