Basketbol Sahasından İş Dünyasına: Stratejik Düşünmenin Gücü

Nikola Jokic, NBA’de Denver Nuggets forması giyen ve günümüz basketbolunun en özel oyuncularından biri. 2.13 metre boyuna rağmen oyundaki 5 pozisyonda da en üst seviyede katkı verebilmesi, günümüz iş hayatının çok yönlülük ihtiyacını mükemmel bir şekilde yansıtıyor. 2019’da bu konuda bir yazı kaleme almıştım: Tek Bir Alanda İyi Olmak Artık Yetmiyor.
Geçmişin efsane oyuncularından Toni Kukoc, Jokic hakkında şöyle diyor:
“Bazı oyuncular daha atletik, daha yüksek zıplıyorlar, daha güçlüler – o da bu alanda gelişti – ama onu farklı kılan zihni. Zihnindeki dişliler sürekli dönüyor; öngörüde bulunuyor, her şeyi görüyor, oyunu kendi temposuna göre yavaşlatıyor ve ardından herkesin önünde daha hızlı düşünüp daha akıllıca tepki veriyor. Sonra kendinize soruyorsunuz, ‘Gerçekten bu kadar çok triple-double yapması mümkün mü?’ Tüm bunlar zihninden geliyor.”
Toni Kukoc’ un Jokic hakkında söyledikleri, iş dünyasında da geçerli olan önemli bir gerçeği gözler önüne seriyor:
Başarı, yalnızca fiziksel yetenekler veya teknik becerilerle değil, zihinsel kapasiteyle şekilleniyor.
Jokic’in basketbol sahasındaki başarısı, onun oyunu anlama yeteneği, stratejik düşünme becerisi ve öngörü yeteneğiyle doğrudan bağlantılı.
İş dünyasında da aynı şekilde, iyi bir profesyonel sadece görevini yerine getirmekle kalmamalı; durumu analiz etmeli, geleceği öngörmeli ve bilinçli kararlar alarak harekete geçmeli. Son cümlede yazdıklarımı stratejik düşünme veya yönetme başlığıyla özetliyoruz.
Günümüzün hızla değişen iş dünyasında, stratejik düşünme becerisi artık bir lüks değil, bir gereklilik. Tıpkı Jokic gibi, bireyler ve şirketler de stratejik düşünme becerilerini geliştirerek zihinsel esnekliklerini artırmalı ve bu yolla fark yaratmalı…