Psikolojik Güvenlik Postası #20: Geri Bildirim Vermek için Öneriler
Bir önceki “Sağlıklı Geri Bildirim Ortamı” başlıklı yazımda takip eden paylaşımlarımda geri bildirim verme ve alma yöntemlerine dair önerilerimi sunacağımı belirtmiştim.
Öncesinde izninizle şunu vurgulamak istiyorum; Psikolojik Güvenlik düşükse, sağlıklı geri bildirim ortamı yoksa, kolay kolay hiçbir geri bildirim tekniğinden beklediğimiz faydayı alamayabiliriz ama bu doğru yöntemlerin önemini elbette azaltmıyor!
Ülkemizde hatta belki de dünyada en çok bilinen geri bildirim yöntemi “sandviç” yöntemi (patent sıkıntısı nedeniyle “wrap- dürüm” diye de aktaran var) olabilir:
Önce iyi bir şey söyle, ardından olumsuzu söyle akabinde olumlu bir şey daha söyle…
Yurtdışı literatüre bakarsanız, ifadeler yeterince net değilse bu yöntemin geri bildirim alanın kafasını karıştırabileceğine dikkat çekiliyor.
Ama şahsen başka bir nedenle bizim kültürümüzde bu tekniğin uygulanabilirliğini yitirdiğine inanıyorum:
Çoğumuz olumlu geri bildirim vermek açısından öyle cimriyiz ki, olumsuz geri bildirim vermek için olumlu bir şey söylediğimizde karşımızda istemsizce, bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü, bakalım şimdi ardından ne gelecek direnci gelişebiliyor (not: yeterince olumlu geri bildirim verilmediği için sağlıklı geri bildirim ortamı yok)!
Geri bildirim veren, yeterince olumlu geri bildirim veren biri olsa dahi, geri bildirim alanın geçmiş deneyimleri geri bildirim performansını negatif yönde etkileyebiliyor.
Bu nedenle geri bildirim vermek için İngilizce literatürde “SBI Model” olarak geçen Durum- Davranış- Etki Modelini önermek istiyorum:
Bu model Aristo’ nun ikna (zorlamadan, köşeye sıkıştırmadan, gönüllü davranış değişikliği sağlamak) şartı Güven (= Mantık + Duygu) üzerine inşa edilmiş.
Mantık boyutu, durum- davranış adımlarıyla, kişiye değil duruma geri bildirim verebilmek, olumlu- olumsuz genellemeden ve sübjektif olması kaçınılmaz yorumdan uzak durarak tamamen gözleme dayanan, nerede- ne yaptın şeklinde karşı çıkılması çok zor bir tespiti paylaşmak.
Etki ise sonucu, etkiyi ve duyguyu ifade etmek. Duygu geçirmez, iş hayatında duygulara yer yokmuş gibi davrananların (düşük duygusal zekâ!) uygulamakta zorlandığı bu adım, bir gruptan, 3. şahıslardan ziyade kendi duygumuzu öne çıkarmayı öneriyor!
Biz “mantık + duygu” dengesini kurabilirsek (başka bir ifadeyle güven oluşturabilirsek) karşımızdakinden de benzer bir yaklaşımı umabiliriz.
İzninizle modeli örneklerle açmak istiyorum.
Olumsuz geri bildirim örneği:
Olumsuz geri bildirim verirken 3 adımın ardından, geri bildirim verilen durumun nedenini anlamak, kişinin konuya ilişkin mazeretini öğrenmek, tekrarını engellemek için önerisini almak ve bu yönde bizden bir isteğinin olup olmadığını önyargısız ve samimi bir merakla ANLAMAK için şunları sorabiliriz:
Ne oldu?
Neden oldu?
Tekrarını engellemek için önerin nedir?
Benden bir isteğin bir var mı?
Belki yazmama gerek bile yok ama olumsuz geri bildirimi muhatabımızın savunmaya geçmesini engellemek adına birebir yapmamız çok önemli!
Olumlu geri bildirim örneği:
Olumlu geri bildirimin 3 adımının ardında teşekkür ederim, emeğine sağlık vb. olumlu ifadelerle geri bildirimi tamamlayabiliriz.
Olumlu geri bildirimi, alanı daha mutlu etmek, diğerlerine ise neyin takdir edildiğini göstermek bu yolla da olumlu davranışın çoğalmasını sağlamak için topluluk içinde ya da cc’si kalabalık bir e-posta ile paylaşmak değerli!
Bu modelin uygulamasında sık rastladığım bir sıkıntıya dair bir önerim daha olacak:
Modeli takip ederken kişiler mizaçlarına göre 3 adıma amaca hizmet etmeyen (bilakis tam tersine hizmet eden) bazı eklemeler yapabiliyorlar. Bunu engellemek için geri bildirim öncesi yazılı hazırlık yapmak ve geri bildirim esnasında yazılı metne sadık kalmak yararlı olabilir.
Okunması zor olacak uzun bir paylaşım olmaması adına izninizle geri bildirim istemek ve olumsuz geri bildirim almak ile ilgili önerilerimi takip eden yazıma bırakıyorum…