Duygusal Dayanıklılık ve Kariyer İlişkisi
Linkedin’de hafta içinde rast geldiğim Kaptan Jack Sparrow söylemi (problem, problem değil, problem senin probleme dair tavrın) aklıma çok önemsediğim “resilience- duygusal dayanıklılık” kavramını getirdi!
Duygusal dayanıklılık herkes için önemli olsa da en çok dikey kariyer hedefleyenler için kritik!
Bu yönde zafiyet yaşayanın (mevcut yükünü taşımakta sıkıntı çektiği için) daha fazla sorumluluk üstlenmesi kolay kolay mümkün olmuyor olsa da sonu iyi bitmiyor…
Bir örnekle kavramı açmaya çalışayım:
Bir organizasyonda en genç, en tecrübesiz arkadaşımız bile şikayet edebilir hatta neyin neden olmadığını anlatabilir.
Yöneticinin ya da yönetici adayının ondan farklı olarak, problem- şikayet sarmalına girmeden, probleme yönelik (pratikte uygulanması mümkün) çözüm önerisi getirebilmesi gerekiyor. Yöneticinin işi, fonksiyonu bu!
Bunu yapabilenler ayrışıyor yapamayanlar da kariyerini tıkıyor!
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; duygusal direnci yüksek yöneticilerin geldikleri seviyelerde sıkıntılarından biri de herkesten aynı direnci beklemeleri olabiliyor! Halbuki bu bir pozitif ayrıştırıcı nitelik, herkeste aynı derecede yok. Direnci yüksek olduğu için yükselen yöneticinin direnci çok da yüksek olmayanların da başarılı olabileceği şartları hazırlaması gerekiyor!
Duygusal zekanın bir parçası olarak duygusal dayanıklılık alanına da yatırım yapmayı naçizane öneriyorum…